Ankaralı Bloggerlar ile, Fırıncı Orhan’da tadım akşamında buluştuk..
Masamıza ilk gelen Maş Fasulyesi, Yoğurtlu Yarma, Zeytin Salatası, Kaya Koruğu, Börülce ve Patlıcan Salatası ile tadıma başladık..
Birbirinden lezzetli bu mezeler içinde ben, ilk kez tadına baktığım “Kaya Koruğu”nu gerçekten çok beğendiğim.
İkramlar başladığında minik bardaklarla yemyeşil bir sıvı geldi masamıza..
İçine hiç şeker konulmasa çok daha güzel olabilir diye düşündüğüm ve tadı inanılmaz güzel olan bu “Yeşil Şifa” ; roka, maydanoz, nane, tere, limon ve şeker ile hazırlanmış.. Ardından, daha önce hiç bilmediğim bir çorba geldi masaya..
Çeneye Çarpan ! Ustalar, bu çorbanın içinde yer alan iri hamur parçaları nedeni ile bu ismi aldığını söylediler.. Ama sadece hamur yok bu çorbada.. Bol tarhun, yeşil mercimek, tavuk parçaları, baharatlar… Ben üzerine pul biber ekerek içtim ve çok beğendim..
Sıcak yemeklerden hemen önce sunulan ve neredeyse ana yemek olabilecek doygunlukta olan, ballı, hardallı ve parmesanlı bir sos ile taçlandırılan salatanın içinde, birbirinden taze ve lezzetli Akdeniz yeşillikleri ve çok iyi ızgara edilmiş bonfile dilimleri var..
Çorbadan sonra, yine ilk kez denediğim, Kastamonu yöresinden ”Kestane Aşı” huzurlarınızda.. İnanın daha önce hiç bu kadar hafif, bu kadar sade ve bu kadar lezzetli pişirilmiş bir et yemeği yemedim.. Sadece bu yemeği yemek için defalarca Fırıncı Orhan’a gelebilirim !
Fırıncı Orhan’ın benim için en sevdiğim lezzetlerinden biri olan metrelik Mevlana Pidesi masaya geldiğinde tüm bloggerlar bu güzelliği bütün olarak fotoğraflamaya başladı 🙂
Veee huzurlarınızda masanın kraliçesi.. Ana yemek olarak ikram edilen “Fırında Kuzu Pirzola” sunumu ile hepimizi büyüledi..
Böyle güzel bir gece tatlısız bitmez tabi.. Islak kek arasında Maraş dondurması hem fikir olarak, hem lezzet olarak çok başarılı !
Yemek sonrası herkese çay ikram edilirken, benim kahve tutkum gereği illa ki Türk Kahvesi içerek bu güzel akşamı sonlandırdık..
Fırıncı Orhan’da gerek yemeklerde kullanılan, gerek gurme markette satılan tüm ürünler taptaze..
Stok yok, toplama ürün yok.. Mevsim sebzeleri, organik ürünler, özel besi hayvanları ile hazırlanıyor her şey..
Ve elbette bunca güzel ürün kullanılarak, özenle pişirilen yemekler de dayanılmaz lezzette oluyor..